Aylardan Kasım Günlerden Perşembe – Ayşe Kulin

Aylardan Kasım Günlerden Perşembe - Ayşe Kulin

O’nun hakkında yazılmış en ufak bir yazıyı okurken, adını andığımızda, mavi gözlerine denk geldiğimizde hangimizin içi titremez ki?
Kalbinde Atatürk sevgisiyle yetişmiş herkes için 30 Ağustos’lar, 29 Ekim’ler, 10 Kasım’lar bambaşka duygular ve anlamlarla doludur.
Aylardan Kasım, Günlerden Perşembe’de sevgili Ayşe Kulin bize O’nu farklı bir pencereden göstermek istemiş. Hepimizin bildiği, tanıdığı devlet adamı, büyük lider Atatürk’ü değil de çocukluğu, gençliği, aşkları, hayalleri ve umuduyla ölüme yaklaştığı son anlarında hayatını bir sinema filmi gözden geçiren bir adam resmetmiş. Onu bir de bu gözle, bu yönleriyle görelim istemiş.
O bir Kasım sabahı mavi gözlerini kapadığında aklından, kalbinden neler geçiyordu kimse bilmiyor. Ama her 10 Kasım’da bizler asla bitmeyecek bir sevgi ve hiç dinmeyecek bir özlemle Ata’mızı anıyoruz. İyi ki senin evlatlarınız diyoruz. Çocuklarımızı onun sevgisiyle büyütüyoruz. Ve hep çok seviyoruz. Hiç unutmadan ve unutturmadan! Seni sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz canım Ata’m.

#MustafaKemalAtatürk#10Kasım1938#AylardanKasımGünlerdenPerşembe#BirAtatürkRomanı#AyşeKulin#EverestYayınları

Tılsımlı Tebessüm – Yaprak Öz

Tılsımlı Tebessüm - Yaprak Öz

Yaprak Öz’ün bütün kitaplarını okumuş ve sevmiş biri olarak söylüyorum ki, hiçbir kitabının sonunda böyle bir ters köşeyle karşılaşmamıştım. Ben şoku atlatana kadar kitap bitmiş oldu.
Üniversite okumak için Eskişehir’den İstanbul’a gelen ve burada uzak akrabasının yanına yerleşen Şefika, bilmediği bir hayata adım atarken aynı zamanda bir yığın gizemin içine de adım atmış olur.
Bir polisiye gerilim kitabı olarak bu kez gerilimin dozunu az buldum. Yazarın diğer kitaplarına kıyasla söylüyorum bunu. Belki daha yüksek bir tempo olabilirdi. Konu olarak buna yatkındı bence. Sonu ise beni gerçekten çok şaşırttı. Ve tabi ki diğer kitapları gibi bir oturuşta bitti.

#kzlgezegenöneriyor#yapraköz#tılsımlıtebessüm#oğlakkitap#roman

Altı Harfli Bir Tatlı – Şermin Yaşar

Altı Harfli Bir Tatlı - Şermin Yaşar

Şermin Yaşar’ın bütün kitaplarını severek okudum ama itiraf ediyorum ilk kez bir kitabı beni fazlasıyla duygulandırdı. Tabi bunda artık bir anne oluşumun da etkisi olabilir çünkü Selime Teyze’nin ve Meltem’in hikayesini okurken annelik duygusuyla okumak çok farklı hissettirdi.
Farklı yaşlardan ve farklı hayatlardan iki kadın Selime ve Meltem. Biri annesiz büyümüş, babası sahip çıkmamış, bir türlü hiçbir yere ait hissedememiş kendini. Kimseye güvenip de içini açamamış. Diğeri ise kocası öldükten sonra çocuklarıyla istediği ilişkiyi bir türlü kuramadığı için sonunda çareyi bir köy evine kaçmakta bulmuş. Biri yaşlı biri genç bu iki kadının en büyük ortak özelliği koca bir yalnızlığın içinde debelenip durmaları. Kader belki de bu yüzden bir araya getiriyor onları. Birbirlerinde yaralarını iyileştirmeleri, görünmeyeni görebilmeleri için. Hangisi daha zor diye düşünüyor insan. Kimsenin olmadığı bir yalnızlık mı, yoksa yakınlarının arasındayken hissettiğin yalnızlık mı? Selime Teyze’nin hayatını dinlerken yaşlılığa, Meltem’in hikayesini dinlerken sahipsiz bir çocuğa üzülüyorsunuz. Birine evlat olarak sarılmak istiyor insan, diğerine anne olarak. İkisinin de yalnızlığı geçsin istiyor. Hayat dediğin, herkesi farklı bir yerden sınıyor. Sonra da görünmez iplerle birbirine bağlıyor. Kendi yaran başkasının yarasına merhem olunca hafifliyor belki de. Ya da sadece kendine yetebileceğini fark ediyorsun kim bilir. Selime Teyze’nin nasıl bir sona ulaştığını hayal etmek de bize bırakılmış. Bu kitap da herkes hayatındaki, çevresindeki Selime Teyzelere ve Meltemlere daha dikkatle baksın diye yazılmış bence.

#kzlgezegenöneriyor #şerminyaşar #altıharflibirtatl ı#roman #doğankitap

Bekle Beni – Zülfü Livaneli

Bekle Beni - Zülfü Livaneli

Livaneli’nin son kitabını çıkar çıkmaz alıp okuyanlardanım. Ve kitapla ilgili fikrimi söylemeden önce şuna değinmek istiyorum, bu kitap bence zamansız bir roman. Zamansız diyorum çünkü içinde anlatılan can yakıcı hikayeyi biz farklı zamanlarda farklı şekillerde de olsa sürekli yaşıyoruz. Değişen sadece takvim yaprakları ve kişiler. Geride kalan direniş, umut, yitip giden hayaller ve hayatlar her an gözümüzün önünde ne yazık ki.
Birbirine aşık iki genç, Leyla ve Selim. Polisler bir gece ansızın Selim’i alıp götürüyorlar. Nereye olduğu meçhul. Ne zaman, ne şekilde döneceği belli değil. Hatta dönüp dönmeyeceği bile. Sonrası her ikisi için de karanlık ve zor günlerle dolu. Ama hiç bitmeyen şeyler de var. Aşk gibi, umut gibi, direniş gibi. Bekle Beni işte bu mücadelenin, direnmenin ve dayanışmanın kitabı.
Özgürlük uğrunda ağır bedeller ödemek zorunda bırakılan, yitip giden ama inanmaktan ve umut etmekten hiç vazgeçmeyen o gencecik insanların hazin hikâyesi. Buruk bir tat bırakıyor okuyanda.

#kzlgezegenöneriyor#zülfülivaneli#beklebeni#canyayınları#roman