Kadınlar Tekkesi – Refik Halid Karay

Kadınlar Tekkesi

Sabık mektupçu, modern görünümlü evliya, Kıztaşı Tekkesi (Kadınlar Tekkesi) kurucusu Şeyh Baki Efendi ve ona gözü kapalı bağlı, her dediğini lütuf ve ihsan sayan kadınlar topluluğu..
Din ve tasavvuf adı altında yapılan çeşitli merasimler, toplantılar, sohbetler, akıl ve mantığın kabul edemeyeceği ahlak dışı ilişkiler..
Kadınlar Tekkesi tüm bu çarpık ilişkilerin, bozuk düzenin, çıkarlarına göre taraf değiştirenlerin, insanların temel değerlerinin nasıl yok edildiğinin romanı..
Okurken çoğu yerde “Bu kadarı da fazla!” demekten kendinizi alamıyorsunuz..
Edebiyatımızın bilinmeyen, duyulmayan, geride kalmış o kadar güzide eserleri var ki.. Kadınlar Tekkesi de bunlardan biri.. #kzlgezegenöneriyor

Çıkrıklar Durunca – Sadri Ertem

Çıkrıklar Durunca

Türk edebiyatının ilk toplumcu gerçekçi yazarlarından olan Sadri Ertem, ilk romanı Çıkrıklar Durunca’da ekonomik ilişkilerin toplum üzerindeki belirleyici etkisini ele alır.
19.yüzyıl sonunda Avrupa, sanayi ürünleri ve gücüyle ülkemize giriş yapınca fabrika malı satanlarla dokumacılar karşı karşıya gelir ve yerli el tezgahları çöker. Böylece açlık, yokluk, yoksulluk bir sürü korkunç olayı da beraberinde getirir. Halk hem kendi içinde bölünür hem de her geçen gün biraz daha kötüleşen hayat şartları karşısında kayıtsız kalan devletle büyük bir mücadeleye girişir..
Çıkrıklar Durunca dünün, bugünün, yarının romanı olacak nitelikte ve değerde.. Unutulmamalı, okunmalı.. #kzlgezegenöneriyor

Suzan Defter – Ayfer Tunç

Suzan Defter

Suzan Defter, bir erkek ve bir kadının eş zamanlı yazılmış günlüklerinden oluşuyor. Kitabın sol tarafı Ekmel Bey’e sağ tarafı Derya Hanım’a ait. Suzan’ın kim olduğunu ise sayfalar ilerlediğinde anlıyorsunuz..
Yine her satırında Ayfer Tunç kaleminin güzelliğini ve farklılığını hissettiren, bir solukta okunan ve çok beğendiğim bir kitap oldu. Zaten kitapları içinde en merak ettiğim kitabı da buydu. Aynı anda iki günlük üzerinden ilerleyen bir kitap olduğundan sanırım -günlük tarzı yazılmış kitapları hep sevmişimdir- aklımın bir köşesinde hep bu kitabı okumak vardı.
Ben önce Ekmel Bey’in günlüğünü okuyup bitirdim, sonra diğer günlüğe geçtim. Siz nasıl tercih ederseniz öyle okuyun, ama bir ara okuyun..  #kzlgezegenöneriyor

Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura – Ayfer Tunç

Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura

Birbirinden çok farklı hayatlar yaşamış ama aynı zamanda birbirini tamamlayacak kadar benzer ruhlara sahip iki insan Sanem ve Umut..
Sophie’nin, umutsuzluğun, belirsizliğin, yaraların, geçmişin gölgesinde kendine yer bulmaya çalışan hüzünlü bir aşk öyküsü..
Arka planda aileler, arkadaşlıklar, bağlılıklar, kırgınlıklar, anılar..
Her biri Ayfer Tunç’un büyülü kaleminde hayat bulmuş, anlam kazanmış.
Ayfer Tunç kesinlikle tanımanız/okumanız gereken bir yazar. Bir kere o tadı aldığınızda bütün yazdıklarını okumak isteyeceğinizden eminim..  #kzlgezegenöneriyor

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım.. – Paulo Coelho

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım.. Bir kadınla bir erkeğin tutkulu aşkının öyküsü olarak başlayıp çok daha derin, çok daha sonsuz bir aşka, Tanrı’ya ve onun yarattıklarına karşı duyulan sonsuz minnette, iç huzura, insanları iyileştiren mucizevi güce değinen, çok ince noktalara dokunan bir kitap.. Paulo Coelho iki insanın hem birbirlerine hem de kendi içlerine doğru yaptıkları yolculuğu ve bu yolculuğun sonunda geldikleri noktayı bütün yönleriyle gösteriyor. Adeta okuyanları da kendi içlerine doğru bir yolculuğa, ‘öteki’ seslerini susturmaya davet ediyor..
Kolay kolay herkese hitap edecek bir kitap değil. Ben çok severek okudum ve altı çizilecek çok cümle buldum..
Ayrıca bu kitap bir üçlemenin ilk kitabıymış. Okurken bilmiyordum bunu, sonra öğrendim. Üçlemenin diğer kitapları Veronika Ölmek İstiyor ile Şeytan ve Genç Kadın.. Tamamen birbirine bağlı okunması gereken kitaplar mı bilmiyorum. Bilen biri aydınlatsın.. #kzlgezegenöneriyor

Ufuk Çizgisi – Antonio Tabucchi

Ufuk Çizgisi

Adı hiç geçmeyen Cenova Kenti’nin morgunda, Spino, sınıflandırıp kaydettiği cesetlerle şefkatin, yakınlığın sınırında bir ilişki kurarken, düşünceleri de yaşamla ölüm arasında gidip gelmektedir. Bir delikanlının cesedinin getirilmesi sonucunda, ölüm üzerine arayışında, varolmanın öteki boyutunu, geçici maddeleri, önemsiz ağları da keşfetmeye başlar.
Her insan kendi içinde bir bilmecedir ve kendini bulgulamak istiyorsa döne döne aranması, her şeyi yeni baştan kurması, eski defterleri karıştırması, başkalarının tanıklığına başvurması, yitik izleri sürmesi gerekir. Her olgu, her insan ilişkisi bir bilmece, sonsuz bir gizemdir. Spino, gizini açığa kavuşturmak için, kendisi de bir giz taşıyan bir başkasının peşine düşerek kendi yazgısının izlerini sürer..

Gecenin Gecesi – Hasan Ali Toptaş

Gecenin Gecesi


Hasan Ali Toptaş okumayı özlemek diye bir şey var. Ben de bu özlemi biraz gidermeye çalıştım..
Gecenin Gecesi, yazarın son kitabı. İçinde 5 öykü var ve her biri müthiş benzetme ve betimlemelerle örülü.. Daha önce Hasan Ali okumuşsanız kullandığı kelimeleri ve benzetmeleri nerede görseniz tanıyorsunuz zaten.. Öyle de nevi şahsına münhasır bir kelime ustalığı var yani.. Yeri gelmişken kitaptaki çizimlerin güzelliğini de es geçmemek lazım.. Ancak şunu belirtmem gerekiyor, yazarla tanışmak için doğru kitap olduğunu düşünmüyorum. Benim için tanışma kitabı Ben Bir Gürgen Dalıyım’dır her zaman.. Soranlara da ilk onu öneririm. Ama Gecenin Gecesi’ni okursanız da elinize aldığınız anda bitirebileceğiniz güzel öykülerden oluşan bir kitap okumuş, hayata biraz Hasan Ali molası vermiş olursunuz.. #kzlgezegenöneriyor

Muhteşem Gatsby – F. Scott Fitzgerald

Muhteşem Gatsby

Muhteşem Gatsby, “Caz Çağı” olarak da bilinen 1920’ler ABD’sinin toplumsal portresini çizerken, aynı zamanda “Amerikan rüyası” düşüncesini de eleştiriyor..
Eğitimsiz bir aileden gelen yoksul Jay Gatsby, kendini baştan yaratır ve servetinin kaynağı herkesin dedikodu konusu haline gelen bir zengin olur. Servet ve güç kazanarak şatafatlı bir hayat sürmeye başlar. Ancak bu kadar lüks bir hayatın içinde onun tek isteği ilk aşkı Daisy’e kavuşmaktır..
Zenginlik, aşırılık, gösteriş, sahte ilişkiler ve sonrasında gelen büyük yıkım Gatsby ile birlikte Amerikan rüyasının ve toplumsal değerlerin uğradığı yıkımı da yansıtıyor. Onca kalabalığın içinde bile yalnız olan, yalnız ölen bir adam Jay Gatsby’nin yıkımı okuyanı etkileyen cinsten..
Okunması kolay ve akıcı anlatıma sahip bir kitaptı. Filmini de yakın zamanda izlemeyi planlıyorum. Bazı yorumlarda izleyenlerin filmi kitaptan daha çok beğendiğini gördüm. Bakalım ben ne düşüneceğim? #kzlgezegenöneriyor

Ruth – Lou Andreas Salome

Ruth

“Bence bizlerin -özellikle öğretmenlerin- çalıştığımız malzeme öncelikle insan. Bana öyle geliyor ki, yerimiz bu anlamda çalışma masasının biraz uzağında. Hayatın ortasında bir yere aitiz biz.”
——————————————–
Çocuksu bir çekiciliğe sahip esrarengiz bir genç kız, işini çok seven bir eğitimci olan öğretmeninin kalbini tutuştururken, yaşadıkları karşılıklı bir büyülenmeye dönüşür.. Yazarın daha önce okuduğum iki kitabına kıyasla Ruth beni çok etkilemedi. Hatta bazen gereğinden fazla uzatılmış gibi geldi. Bir türlü içine çekemedi.. Yine de karakterlerin iç dünyalarını yansıtması bakımından başarılı bir yanı vardı diyebilirim.. Ve okuyan çoğu kişi gibi benim de sinirimi en çok bozan karakter, her fırsatta kocasına hizmet edemediğini düşündüğü için kendini yiyip bitiren Klara-Bel oldu.. #kzlgezegenöneriyor

Beni Asla Bırakma – Kazuo Ishiguro

Beni Asla Bırakma

Yatılı okul Hailsham’ın öğrencilerinin dış dünyayla hiçbir bağlantıları yoktur. Gözetmenler tarafından eğitilirler ve Hailsham’dan önceki hayatlarına dair hiçbir şey hatırlamazlar. Onlar, özel bir amaç için yetiştirilen çok özel öğrencilerdir.. Her biri önce eğitimli bir bakıcı sonra da birer bağışçı olacaktır..
Seneler sonra bir araya gelen üç Hailsham mezunu Kathy, Ruth ve Tommy onları özel kılan şeyin ne olduğunu, paylaştıkları ortak geçmişi ve bundan sonra ne yapacaklarını öğrenmeye, dahası hayatlarını anlamlandırmaya çalışıyorlar.. Belki de hayatlarında ilk kez kaderlerini sorguluyorlar..
Kazuo Ishiguro farklı bir yazar.. Beni Asla Bırakma’da da derin ve sağlam bir kurgu yaratmış. Okurken bazen durağan ilerliyormuş gibi hissediyor; ama aslında adım adım hikayenin ve sırların içine doğru yol alıyorsunuz. Sonrasında da bir anda kendinizi sonu yaşarken buluyorsunuz..
Velhasıl, okumaktan memnun olduğum bir kitap oldu Beni Asla Bırakma.. Tekrar Ishiguro okumak isterim.. #kzlgezegenöneriyor