Gelin Başı – Seray Şahiner

Gelin Başı

“İnsan bu kadar iç sesle kendi başına mücadele edemez ki. Bir yere aktarmak lazımdı.”

Gelin Başı, Seray Şahiner’in ilk öykü kitabı. Ben bütün diğer kitaplarını okuduktan sonra ilk kitabını okuyan bir okur oldum. Ama tam tersini de yapmış olsam yine aynı şeyi düşünürdüm: Bir ilk kitap diyemeyeceğimiz kadar güzel ve özel. İlk öyküden itibaren de hissediyorsunuz bunu.
“Bu öyküyü bir erkek yazamazdı.”

? #bizimbuyukchallengeimiz | kapağı mor olan bir kitap.

#kzlgezegenöneriyor #serayşahiner #gelinbaşı #öykü #everestyayınları

Kul – Seray Şahiner

Kul

Seray Şahiner’in yarattığı kadın karakterlerinde insanı kendine çeken bir büyü var. Leyla, Ülker Abla şimdi de Mercan… Sıradan ama sıradışı, her an her yerde karşımıza çıkabilir. Belki de çevremizde nice Mercan’lar vardır diye düşünüyor insan. Umut etmenin vücut bulmuş hali diyebiliriz Mercan için. Çünkü hep umut ediyor ve bekliyor. Gidersen git demekle evi terkeden kocasını, hiç olmayan çocuğunu, mutlu ve sıcak bir aile hayatını, akşamları televizyon karşısında yemek yememeyi.. Yani yalnız kalmamayı. Ama en çok da fark edilmeyi bekliyor Mercan. Dilediği dilekler, adadığı adaklar, gittiği türbeler hep bunlar için.
Mercan’la birlikte İstanbul’un görünmeyen yüzünü, sınıf meselesini, kentsel dönüşüm sürecini de gösteriyor bize kalemini sevdiğim canım Seray Şahiner.
Okumayı sevdiğim yazarların başındadır benim için, dönüp dolaşıp elimin gitmesi bu yüzden. Tek bir kitabı kaldı okumadığım,sonrası klasik yeni kitap bekleme süreci.
#kzlgezegenöneriyor #everestyayınları #serayşahiner #kul

Ülker Abla – Seray Şahiner

Ülker Abla


Sevdiğiniz bir yazarın yeni kitabını okuyunca, uzun süredir görüşmediğiniz bir arkadaşınızla görüşmüş, konuşmuş gibi hissediyor musunuz siz de benim gibi? Ben aşina olduğum o tadı yeniden bulunca çok heyecanlanıyorum, seviniyorum mesela…
Ülker Abla’yı görünce de böyle oldum işte. Aslında kendisini yazarın Antabus kitabından tanıyoruz. Bir göz aşinalığımız var. Ama bu kitap tamamen onun dünyasına açılan bir kapı. Anne Ülker, eş Ülker, refakatçi Ülker. Ama her şeyden önce kadın Ülker var bu kitapta. Sırf başına bir iş gelmesin, kocası onu bulup da öldürmesin diye adının sonuna bir ‘abla’ ekleyiveriyor evden kaçınca. Bu onun dışarıdan gelecek tehlikelere karşı oluşturduğu ilk kalkan. Böyle söyleyince baştan sona acılarla dolu bir kitap okuyacağınızı düşünmeyin. Keskin bir mizah duygusu da var kitapta. Üzüldüğünüz anda gülüyor, gülerken tekrar duygulanıp öyle yola devam ediyorsunuz. Ama benim en çok hissetiğim duygu ne diye sorarsanız, şaşırmadığımı acıyla fark etmek diyebilirim. Ülker’in yaşadıklarına şaşırmadım çünkü bir kadın, yaşadığı şiddetten kaçıp hayatta kalmaya çalışıyor sadece. Bunun için uğraşıyor. Ölmemek için. Gazetelere iki gün sonra unutulacak bir haber olmamak için…
“Ben: Ülker. Diriyim. Şimdilik.”
#kzlgezegenöneriyor #everestyayınları #serayşahiner #ülkerabla

Antabus – Seray Şahiner

Antabus

Seray Şahiner ile tanışma kitabım oldu Antabus.. Erkek şiddeti, aile baskısı, zorla evlendirilme ve tecavüz.. Hemen her gün televizyonlarda, gazetelerde sıklıkla karşımıza çıkan ve ne yazık ki hayatı kayıtsız kalınan bir parçası haline gelmiş kavramlar bunlar..
Seray Şahiner’in bu kısa romanının anlatıcı kahramanı da üçüncü sayfa haberlerine defalarca konu olan kadınlardan biri: Leyla Taşçı.. Ve onun “sıradan” bir hayat kurma hayalinden Antabus ıslatmaya uzanan hikayesi..
El alemin karıları geceden kuru fasulye-nohut ıslar, Leyla Antabus ıslıyor. Çünkü özgür olmak istiyor. Özgür ve mutlu..
Seray Şahiner’in üslubuyla çok daha etkileyici olmuş konu. Kısa ama sizi ilk sayfadan içine çeken ve etkileyen bir kitap. Kadın yazarlar iyi ki var!  #kzlgezegenöneriyor