Nermin Yıldırım ile ikinci buluşmam için yazarın ilk romanı olan Unutma Beni Apartmanı’nı seçmiştim.. Bir süredir de Süreyya ile birlikteydim işte..
Unutma Beni Apartmanı, hayatını hayalet yazar olarak sürdüren kırk üç yaşındaki Süreyya’nın o güne dek hiç görmediği annesinin sesini bir gün ansızın telefonda duymasıyla başlıyor. Ve bu telefonla birlikte geçmişini, kaybettiklerini, kaybetme korkusuyla vazgeçtiklerini, kaçırdığı fırsatları bir bir düşünmeye başlıyor Süreyya..
Süreyya’nın hayatını anlatırken, o dönemin Türkiye’sinde yaşanan toplumsal ve siyasi olaylara da değinmiş yazar. Ama bunu öyle başarılı yapmış ki anlatılanlar kitabın içinde sırıtmamış, kendi yolunu bulmuş.. Tıpkı Süreyya’nın NY için yazdığı romanların anlatıldığı kısımlar gibi..
Aslında başlarda bu çok katmanlılığa alışmakta zorlandım. Bu yüzden de ilerlemem biraz zaman aldı. Sonradan ilerledikçe de tadına vararak okumak istedim..
Kitaplardan kazandığım arkadaşlarıma Süreyya’yı da kattığım için memnunum. Şimdi sıra diğer buluşmalarda.. #kzlgezegenöneriyor