Muhtelif Evhamlar Kitabı – Ömür İklim Demir

Muhtelif Evhamlar Kitabı

Kitabı aldıktan sonra beğeni dolu o kadar çok paylaşıma denk geldim ki hemen okumalıyım dedim. İlk öyküyü okur okumaz da insana farklı duyguları aynı anda hissettiren bir kitap olduğunu anladım..
Ömür İklim Demir, naftalin kokulu eşyalardan, sararmış fotoğraflardan, insanı dibe çeken anılardan ve hayatı ıskalamış insanlardan müteşekkil bir dünya sunuyor okura. Bunu da öyle sakin, öyle telaşsız yapıyor ki bir araya gelen kelimelerin oluşturduğu ahenge kapılıp gidiyorsunuz..
Birbiriyle bağlantılı ya da ayrı yazılmış öykülerle dolu bu kitapla ve yazarla mutlaka tanışmalısınız.. #kzlgezegenöneriyor

İvan İlyiç’in Ölümü – Tolstoy

Tolstoy

Dışarıdan bakıldığında herkesin takdir edeceği yüksek mevkide bir işi, düzgün bir aile hayatı olan İvan İlyiç, yakalandığı amansız hastalıkla birlikte bugüne kadar normal gördüğü bütün hayatını, kendini, ailesini sorgulamaya başlıyor. Ve ölüm karşısında aslında sahip olduğunu sandığı her şeyin koca bir hiç olduğunu kavrıyor..
Tolstoy, İvan İlyiç’in ölümü üzerinden toplumu ve dayatmalarını, aile birliğini, yüksek mevkilerde işlerin nasıl yürüdüğünü ve başlı başına ölüm kavramının ağırlığını ustalıkla aktarıyor.. Bir solukta okunan eserlerden.. #kzlgezegenöneriyor

Mesihpaşa İmamı – Samiha Ayverdi

Mesihpaşa İmamı

Küçük yaştan itibaren katı bir din eğitimi almış olan Mesihpaşa imamı Halis Efendi, aldığı bu eğitimi bütün hayatına yansıtmış, katı ve hoşgörüden uzak biri olarak yaşantısına devam etmiş, aile hayatını bile kendince doğru bulduğu bu anlayış çerçevesinde oluşturmuştur.. Ancak bir yanda aniden patlak veren Balkan Harbi ile camiye sığınmak zorunda kalan muhacir ailelerden birinin kızı Hediye’nin varlığı ve aşkı, diğer yandan eski düşman yeni dost marangoz Tahir’in değişimi Halis Efendi’nin iç dünyasında ve hayata bakış açısında umulmadık etkiler yaratır. Mesihpaşa imamı artık o eski imam değildir ve olmayacaktır..
Samiha Ayverdi’nin zengin kelimelerle bezeli yoğun bir edebi dili var. Özellikle kitabın birinci bölümünde yer alan karakter tahlillerinde ve betimlemelerde bunu görebiliyorsunuz. Öte yandan kitabın ikinci bölümünde olaylar çok hızlı ilerliyor ve Samiha Ayverdi’nin diline alışıyorsunuz.. #kzlgezegenöneriyor

Kadınlar Tekkesi – Refik Halid Karay

Kadınlar Tekkesi

Sabık mektupçu, modern görünümlü evliya, Kıztaşı Tekkesi (Kadınlar Tekkesi) kurucusu Şeyh Baki Efendi ve ona gözü kapalı bağlı, her dediğini lütuf ve ihsan sayan kadınlar topluluğu..
Din ve tasavvuf adı altında yapılan çeşitli merasimler, toplantılar, sohbetler, akıl ve mantığın kabul edemeyeceği ahlak dışı ilişkiler..
Kadınlar Tekkesi tüm bu çarpık ilişkilerin, bozuk düzenin, çıkarlarına göre taraf değiştirenlerin, insanların temel değerlerinin nasıl yok edildiğinin romanı..
Okurken çoğu yerde “Bu kadarı da fazla!” demekten kendinizi alamıyorsunuz..
Edebiyatımızın bilinmeyen, duyulmayan, geride kalmış o kadar güzide eserleri var ki.. Kadınlar Tekkesi de bunlardan biri.. #kzlgezegenöneriyor

Çıkrıklar Durunca – Sadri Ertem

Çıkrıklar Durunca

Türk edebiyatının ilk toplumcu gerçekçi yazarlarından olan Sadri Ertem, ilk romanı Çıkrıklar Durunca’da ekonomik ilişkilerin toplum üzerindeki belirleyici etkisini ele alır.
19.yüzyıl sonunda Avrupa, sanayi ürünleri ve gücüyle ülkemize giriş yapınca fabrika malı satanlarla dokumacılar karşı karşıya gelir ve yerli el tezgahları çöker. Böylece açlık, yokluk, yoksulluk bir sürü korkunç olayı da beraberinde getirir. Halk hem kendi içinde bölünür hem de her geçen gün biraz daha kötüleşen hayat şartları karşısında kayıtsız kalan devletle büyük bir mücadeleye girişir..
Çıkrıklar Durunca dünün, bugünün, yarının romanı olacak nitelikte ve değerde.. Unutulmamalı, okunmalı.. #kzlgezegenöneriyor

Suzan Defter – Ayfer Tunç

Suzan Defter

Suzan Defter, bir erkek ve bir kadının eş zamanlı yazılmış günlüklerinden oluşuyor. Kitabın sol tarafı Ekmel Bey’e sağ tarafı Derya Hanım’a ait. Suzan’ın kim olduğunu ise sayfalar ilerlediğinde anlıyorsunuz..
Yine her satırında Ayfer Tunç kaleminin güzelliğini ve farklılığını hissettiren, bir solukta okunan ve çok beğendiğim bir kitap oldu. Zaten kitapları içinde en merak ettiğim kitabı da buydu. Aynı anda iki günlük üzerinden ilerleyen bir kitap olduğundan sanırım -günlük tarzı yazılmış kitapları hep sevmişimdir- aklımın bir köşesinde hep bu kitabı okumak vardı.
Ben önce Ekmel Bey’in günlüğünü okuyup bitirdim, sonra diğer günlüğe geçtim. Siz nasıl tercih ederseniz öyle okuyun, ama bir ara okuyun..  #kzlgezegenöneriyor

Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura – Ayfer Tunç

Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura

Birbirinden çok farklı hayatlar yaşamış ama aynı zamanda birbirini tamamlayacak kadar benzer ruhlara sahip iki insan Sanem ve Umut..
Sophie’nin, umutsuzluğun, belirsizliğin, yaraların, geçmişin gölgesinde kendine yer bulmaya çalışan hüzünlü bir aşk öyküsü..
Arka planda aileler, arkadaşlıklar, bağlılıklar, kırgınlıklar, anılar..
Her biri Ayfer Tunç’un büyülü kaleminde hayat bulmuş, anlam kazanmış.
Ayfer Tunç kesinlikle tanımanız/okumanız gereken bir yazar. Bir kere o tadı aldığınızda bütün yazdıklarını okumak isteyeceğinizden eminim..  #kzlgezegenöneriyor

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım.. – Paulo Coelho

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım.. Bir kadınla bir erkeğin tutkulu aşkının öyküsü olarak başlayıp çok daha derin, çok daha sonsuz bir aşka, Tanrı’ya ve onun yarattıklarına karşı duyulan sonsuz minnette, iç huzura, insanları iyileştiren mucizevi güce değinen, çok ince noktalara dokunan bir kitap.. Paulo Coelho iki insanın hem birbirlerine hem de kendi içlerine doğru yaptıkları yolculuğu ve bu yolculuğun sonunda geldikleri noktayı bütün yönleriyle gösteriyor. Adeta okuyanları da kendi içlerine doğru bir yolculuğa, ‘öteki’ seslerini susturmaya davet ediyor..
Kolay kolay herkese hitap edecek bir kitap değil. Ben çok severek okudum ve altı çizilecek çok cümle buldum..
Ayrıca bu kitap bir üçlemenin ilk kitabıymış. Okurken bilmiyordum bunu, sonra öğrendim. Üçlemenin diğer kitapları Veronika Ölmek İstiyor ile Şeytan ve Genç Kadın.. Tamamen birbirine bağlı okunması gereken kitaplar mı bilmiyorum. Bilen biri aydınlatsın.. #kzlgezegenöneriyor

Ufuk Çizgisi – Antonio Tabucchi

Ufuk Çizgisi

Adı hiç geçmeyen Cenova Kenti’nin morgunda, Spino, sınıflandırıp kaydettiği cesetlerle şefkatin, yakınlığın sınırında bir ilişki kurarken, düşünceleri de yaşamla ölüm arasında gidip gelmektedir. Bir delikanlının cesedinin getirilmesi sonucunda, ölüm üzerine arayışında, varolmanın öteki boyutunu, geçici maddeleri, önemsiz ağları da keşfetmeye başlar.
Her insan kendi içinde bir bilmecedir ve kendini bulgulamak istiyorsa döne döne aranması, her şeyi yeni baştan kurması, eski defterleri karıştırması, başkalarının tanıklığına başvurması, yitik izleri sürmesi gerekir. Her olgu, her insan ilişkisi bir bilmece, sonsuz bir gizemdir. Spino, gizini açığa kavuşturmak için, kendisi de bir giz taşıyan bir başkasının peşine düşerek kendi yazgısının izlerini sürer..

Gecenin Gecesi – Hasan Ali Toptaş

Gecenin Gecesi


Hasan Ali Toptaş okumayı özlemek diye bir şey var. Ben de bu özlemi biraz gidermeye çalıştım..
Gecenin Gecesi, yazarın son kitabı. İçinde 5 öykü var ve her biri müthiş benzetme ve betimlemelerle örülü.. Daha önce Hasan Ali okumuşsanız kullandığı kelimeleri ve benzetmeleri nerede görseniz tanıyorsunuz zaten.. Öyle de nevi şahsına münhasır bir kelime ustalığı var yani.. Yeri gelmişken kitaptaki çizimlerin güzelliğini de es geçmemek lazım.. Ancak şunu belirtmem gerekiyor, yazarla tanışmak için doğru kitap olduğunu düşünmüyorum. Benim için tanışma kitabı Ben Bir Gürgen Dalıyım’dır her zaman.. Soranlara da ilk onu öneririm. Ama Gecenin Gecesi’ni okursanız da elinize aldığınız anda bitirebileceğiniz güzel öykülerden oluşan bir kitap okumuş, hayata biraz Hasan Ali molası vermiş olursunuz.. #kzlgezegenöneriyor